Kültür & Sanat

Öğrencilerin eski eşyaları sergisi tarihe yolculuk yaptırdı

Kastamonu’da öğrencilerin evlerindeki eşyaları bir araya getirerek açtıkları sergi, vatandaşları geçmişe götürdü. 200 parçadan oluşan sergide kentin tarihi ve kültürünü yansıtan birçok eşya yer aldı. Kastamonu Üniversitesi tarafından hazırlanan ve …

Öğrencilerin eski eşyaları sergisi tarihe yolculuk yaptırdı

Kastamonu’da öğrencilerin evlerindeki eşyaları bir araya getirerek açtıkları sergi, vatandaşları geçmişe götürdü. 200 parçadan oluşan sergide kentin tarihi ve kültürünü yansıtan birçok eşya yer aldı.

Kastamonu Üniversitesi tarafından hazırlanan ve TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB-2209-A) tarafından desteklenen “Çocuktan Al Tarihi” projesi geçmişe götüren bir sergi ile sona erdi. Proje çerçevesinde Darende Ortaokulunda eğitim gören 5. sınıf öğrencilerince hazırlanan “Benim Ailem, Benim Tarihim, Benim Kültürüm” sergisi büyük beğeni topladı. Kastamonu Üniversitesi Eğitimin Felsefi, Sosyal ve Tarihi Temelleri Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ramazan Alabaş’ın yürütücülüğünü yaptığı proje çerçevesinde öğrenciler, evlerinde muhafaza ettikleri ve aile büyüklerinin kullandığı eşyalarla sergi açtı. Ziyaretçilere tarihi bir yolculuk yaşatan serginin açılışına Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Kaçar, Kastamonu Üniversitesi Eğitimin Felsefi, Sosyal ve Tarihi Temelleri Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ramazan Alabaş, Kastamonu Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, Şube Müdürü Halil İbrahim Kara, Darende Ortaokulu Müdürü İlhami Yılmaz, okul müdürleri, öğretmen, öğrenci ve veliler katıldı. Sergide öğrencilerin ailelerinden edindikleri 200’den fazla çeşitli eşya yer aldı.

“Öğrencilerimiz, kültür çalışması yaparak, sözlü tarih ve akabinde asıl hedefimiz olan tarih yazdılar”

Serginin açılışında konuşan Kastamonu Üniversitesi Eğitimin Felsefi, Sosyal ve Tarihi Temelleri Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ramazan Alabaş, “Günümüzde bilgi güçtür. Bilginin güce dönüşebilmesi için her şeyden önce nitelikli bilgiye ihtiyaç vardır. Nitelikli bilginin oluşabilmesi için de sorgulama temelli araştırmalara ihtiyaç var. Tarih bilgisi söz konusu olduğunda da bu durum geçerlidir. Tarih eğitimi küçük yaşlardan itibaren okullarımızda önemsenen konulardan bir tanesidir. Tarih eğitiminin çeşitli becerilere vurgu yapan disiplin içerikli amaçlarının yanında kültüre, mirasa vurgu yapan sosyal amaçlarıyla karşımıza çıkar. Bu ikisini dengede götürebilmek için öğrencilerimizin tarih ile iç içe kaynaklarla baş başa aynı zamanda o tarihi hissederek işe yarar bilgiler öğrenmesi gerekiyor. Bu açıdan küçük yaşlardan itibaren öğrencilerin adeta birer küçük tarihçilere bürünmeleri önemlidir. TÜBİTAK 2209 projesi çerçevesinde desteklenen projemizde bu amaca uygun olarak çocuklarımızın, sorgulama temelli araştırmalar yapabilmeleri ve bunları özellikle bu proje çerçevesinde sözlü tarih çalışmaları içerisinde ele alarak aile tarihi, aynı zamanda ailelerimizin gözü gibi baktığı kültürel miras unsurlarını öğrenerek, onlar üzerinde analizler yaparak tarihi düşünmeyi gerçekleştirebilmelerine yönelik bir projeydi. Bununla ilgili öğrencilerimizle birlikte üç hedef belirledik. İlk hedefimiz kültür çalışması, ikinci hedefimiz sözlü tarih ve belki de asıl hedefimiz tarih yazıyorduk. Öğrencilerimiz tarih yazabilir miyim diye biraz düşünceliydi. Bazı öğrencilerimiz ben tarih yazamam dedi. Ama projemizin sonunda öğrencilerimizin hepsi birer tarihçi olabileceklerini göstermiş oldular ve kendilerine özgü eserler ortaya çıkardılar. Aile tarihlerini yazdılar, sözlü tarih çalışması çerçevesinde önce yakın tarihten başladılar. Anne ve babalarıyla, kardeşleriyle görüştüler. Projemize anne ve babalarda ortak oldu. Onlarla görüştüler, kendi çocukluklarından, oyuncak oynadıkları günlerden başladılar. Çemberi biraz genişleterek aile büyüklerinin tarihini öğrenmeye doğru ilerlediler. Bunu da başardılar. Ses kayıt cihazlarını ellerine alıp, randevulu bir şekilde görüşmeler yaptılar. Hatta bu süreç içerisinde ailelerinden kalan eserler yanında büyüklerinden kalan o kültürel miras unsurlarını belirlediler. Bunları da arkadaşlarına sundular. Ardından bütün Kastamonu’ya bunları sunmak istediler. Bu yüzden bugün bu sergiyi tertip ettik. Herkesin beğeneceğini umuyorum” dedi.

“Bizler kültürümüzü geleceğe taşıyacağız ve yaşatacağız”

Kentin kültürünü geleceğe taşıyarak yaşatacaklarını söyleyen Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş ise, “Bu çağa ayak uyduracak aynı zamanda medeniyet değerleriyle de barışık, medeniyet değerlerini kişileştirmiş bir nesil yetiştirme gayreti içerisindeyiz. Bilindiği üzere ülkemizin Büyük Türkiye, Güçlü Türkiye hedefi bulunuyor. Türkiye yüzyılı çerçevesinde bizler de öğrencilerimizin sadece akademik anlamda değil sosyal, sportif, kültürel aynı zamanda teknolojik faaliyetlerle de donatmayı düşünüyoruz. Bunları yaparken de kendi medeniyet değerlerimizde var. Bizler köklü bir medeniyetin mirasçılarıyız. Bu mirası da geleceğe devredeceğiz. Bu çerçevede sergide gördüklerimiz aslında toplumun kodları oluyor. Bir insanın varlığını devam ettirebilmesi için nasıl DNA’sı var ise buradaki ürünler de toplumun DNA’sını oluşturuyor. Bu kodlar aracılığıyla da bizler kültürümüzü geleceğe taşıyacağız ve yaşatacağız. Bunu yaptığımız taktirde gerçekten Büyük ve Güçlü Türkiye hedeflerine hep beraber ulaşmış olacağız” şeklinde konuştu.

“Üniversite öğrencilerimizin girişimci ve projeci yanlarını destekliyoruz”

Kastamonu’nun kadim bir şehir olduğunu ifade eden Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Kaçar da, “Osmanlı’nın son döneminden bu yana öğretmen yetiştirmede okullarıyla buna katkı veren bir şehir. Bizler Eğitim Fakültesi olarak 1956 yılında Kız Öğretmen Okulu ile başlayan öğretmen yetiştirme sürecinin bugünkü temsilcileriyiz. Bizler öğretmen yetiştiren bir kurumuz. Bizler, öğretmen yetiştirirken günümüz şartlarıyla donatılmış girişimci ve projeci öğretmenler yetiştirmeye gayret ediyoruz. Proje deyince ülkemizde ilk akla TÜBİTAK geliyor. TÜBİTAK, bilim insanlarına proje verirken meslek mensubu olarak yetişen üniversite öğrencilerinin girişimci ve projeci yanlarını da destekliyoruz. Fakültemiz öğrencileri tarafından Ramazan Alabaş hocamızın danışmanlığında TÜBİTAK tarafından desteklenen Darende Ortaokulumuzun öğrencileri ve velileriyle işbirliği halinde büyük bir özenle oluşan çalışma süreci sonunda tamamlanan projenin tanıtımı ve sonuçlarını burada açtığımız sergi ile göstermek istedik. Bu düşünce ile bu sergiyi düzenlemiş bulunuyoruz” diye konuştu.

Konuşmaların ardından serginin açılış kurdelesi, öğrencilerle birlikte kesildi. Ardından Kaçar, Gümüş ve Alabaş, sergiyi gezerek öğrencilerden evlerinden getirdikleri tarihi eşyalarla ilgili bilgiler aldı. Velilerin de yoğun ilgi gösterdiği sergi büyük ilgi ve beğeni topladı. Ayrıca törende projede yer alan öğrencilere katılım belgesi takdim edildi.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL