Çinli bilim insanları, genetik olarak modifiye edilmiş fareler üzerinde yaptıkları deneylerle yüzde 100 ölüm oranına sahip yeni bir koronavirüs türü olan GX_P2V üzerinde çalışmalar yürüttü. Bu deneyler Pekin’de gerçekleştirildi ve insanlara benzer genetik özelliklere sahip fareler üzerinde acil ve ölümcül etkisini belgeleyerek yüzde 100 ölüm oranı ile sonuçlandı. Bu virüs, farelerin beyni dahil olmak üzere birçok organını etkileyerek sekiz gün içinde ölüme yol açtı.
Bu deneyler, GX_P2V’nin insanlara benzer genetik özelliklere sahip fareler üzerinde acil ve ölümcül etkisini belgeledi. Farelerin hızla hasta oldukları, önemli miktarda kilo kaybettikleri ve hareket edemez hale geldikleri gözlemlendi. GX_P2V virüsünün, fareler üzerinde insan benzeri özelliklere sahip özel bir fare türünün beyin ve diğer organlarına zarar verdiği belirlendi.
Ancak deneylere ilişkin eleştiriler de gecikmedi. University College London’da uzman olarak görevli Francois Balloux’un yaptığı açıklamada, bu çalışmaların korkunç ve bilimsel açıdan anlamsız olduğunu ifade etmiştir. Balloux, insan benzeri özelliklere sahip, özel bir fare türüne rastgele bir virüs bulaştırmaktan elde edilecek herhangi bir faydayı göremediğini belirtmiş ve böyle bir yöntemin yanıltıcı sonuçlara yol açabileceğini düşündüğünü ifade etmiştir.
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını nedeniyle milyonlarca insanın yaşamını yitirdiği bu dönemde, Çinli bilim insanlarının yaptığı deneyler, bilim camiasında farklı yorumlara sebep olmuştur. Bu tür çalışmaların etik boyutu da sorgulanmış ve koronavirüs üzerinde yapılan tehlikeli deneylerin uzun vadeli sonuçları konusunda ciddi endişeler dile getirilmiştir. Bu deneylerin artan koronavirüs salgını sürecinde insan sağlığı üzerindeki olası etkileri ve uluslararası güvenliğe yönelik risklerinin değerlendirilmesi gerekmektedir.