Nöbetçi Eczaneler
Yeni Zelanda hükümeti, bölgede güvenliğin sağlanması gerekçesiyle Kızıldeniz’e asker gönderme kararı aldı. Bu karar kapsamında, Başbakan Christopher Luxon, Husilere yönelik saldırılarının kabul edilemez olduğunu belirterek, bölgede kurulan yeni koalisyonun parçası olarak askerlerin bölgede görev yapacağını duyurdu. Luxon, bölgede yaşanan saldırıların yasal ve kabul edilemez olduğunu vurguladı. Bu nedenle, savunma gücünün sevk edilmesine karar verildi.
İran destekli Husiler, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşılık olarak bazı ticari gemilere el koymaya başladı ve bazılarını ise drone ve füze saldırılarına maruz bıraktı. Bu durum, bölgede büyük bir güvenlik endişesine sebep oldu. ABD güçleri, Husilerin saldırılarını önlemek için Yemen’den atılan füzeleri ve drone’ları düşürdüğünü açıkladı.
Bu olayların ardından, birçok gemicilik şirketi Kızıldeniz’deki seferlerini durdurma kararı aldı. Küresel deniz ticaretinin tehlike altında olması sebebiyle, ABD’nin liderliğinde bir grup ülkenin katılımıyla “Refah Muhafızı Operasyonu” adında uluslararası bir deniz görev gücü oluşturuldu.
Yine bu süreçte, Husilere ait üç sürat teknesi, İsrail ile bağlantılı bir gemiyi ele geçirmeye çalışırken ABD helikopterleri tarafından ateş altına alındı. Husiler, Kızıldeniz’de ABD’ye ait bir gemiyi hedef alarak füze ve kamikaze drone saldırısı düzenlediklerini açıkladı.
Tüm bu gelişmelerin ardından, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Husilere yönelik saldırıların derhal sonlandırılması gerektiği yönünde bir karar aldı. Çünkü, Süveyş Kanalı’nın kapatılması veya tehlikeye girmesi durumunda küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12’sinin risk altına girebileceği ifade edildi.
